Çift terapisi, çiftlerin ilişkilerine başka pencerelerden bakmayı amaçlayan psikoterapötik çalışmadır. Çift terapisi, iki kişinin yaşadığı ilişkiyi mercek altına alır. Bu ilişkinin oluşabilmesini sağlayan iki taraf vardır. Bu iki taraf sayesinde, ilişki oluşur. Çift terapisi, bu iki tarafa değil, ancak ilişkinin kendisine üçüncü bir kişiymiş gibi yaklaşır.
İlişkinin kendisi, canlı, duygusu, düşüncesi olan biriymiş gibi ele alınır. Bu ilişki canlısının ağzı, dili, gözü ise, bu ilişkiyi oluşturan partnerlerdir. O iki kişinin yaşadığı duygu, sahip olduğu düşünce, beklentiler, algılar, ilişkinin yapı taşlarını oluşturur. İlişkide partnerlerin ne yaşadığını net bir şekilde belirlemek ve bunları konuşur olmak, ilişkinin kendisini anlamak demektir.
İlişkinin, yani üçüncü kişinin duygusunu, yaşantısını, beklentisini anlayabilmek için de ilişkiyi oluşturan tarafların kendi öznel öykülerini anlamak şarttır. Kişilerin, öznel yaşantılarındaki deneyimleri, şu anda yaşadıkları ilişkiyi yorumlamalarına sebep olduğundan, kişilerin ilişkiden bağımsız hikayesine yer vermek çok önemlidir. O nedenle, kişilerin biricikliği, bireysel yaşantılarındaki o güne kadar ve güncel olarak da yaşadıkları çift terapisinin gündem maddelerini oluşturur. Bu sayede kişiler, bireysel hikayelerinin, çift terapisinde ilişkilerine nasıl yansıdığını görebilir ve ilişkilerindeki sorunlara nelerin yol açtığına dair de fikir sahibi olurlar.
İlişkinin sorunlarının neler olduğunu belirlemek, ilişkinin sorunlarını çözmenin ilk adımıdır. İlişkideki sorunların içinde iki partnerin de izi vardır. Bu izlerin neler olduğunu anlamak şarttır. Üçüncü kişi olan ilişkiyi ortaya çıkaran çiftin, her bir tarafı ilişkiye şüphesiz katkı sunar gerek olumlu gerek de olumsuz anlamda. Bu izleri ve katkıları anlamanın tek ve biricik yolu, çift terapisidir. İlişki terapisi, bu sayede çiftlerin ilişkilerini öncelikli olarak anlamayı, daha sonrasında da ilişkinin sorunlu taraflarını çözmeyi ve sorunsuz tarafları da kuvvetlendirmeyi amaçlar. Bunları yapabilmenin tek yolu çift terapisidir. Çift terapisinden başka bir yol mümkün değildir.
Çift terapisini biricik kılan bir unsur da ruh sağlığı profesyonelinin o ilişkiye mesafeli bir yerden bakabilir olmasıdır. Çiftler, ilişkilerini yaşarken aynı kısır döngüden ilişkiye bakarlar, o nedenle de aslında sorunlar tekrar eder hale gelebilir. Belki, tartışmanın çıkış noktası değişir, belki konular değişik gibi görünür, ama sonuç aynıdır. Ortada bir anlaşmazlık vardır. İki taraf da kendi düşüncesini, inancını partnerine anlatmaya, hatta onu ikna etmeye çalışıyordur. İki taraf da aynı şeyi yapmaya çalıştığı için, kimse ikna olur hale gelmez, aksine sorun çözülemeden büyür.
Tüm bu kısır döngülerin önüne geçmek, bu kısır döngüleri sonlandırmak ancak ve ancak çift terapisinin yapabileceği bir durumdur. Çift terapisti ile izlenen ilişki terapisinde, iki tarafın iç dünyasında nelerin olup bittiği konuşulur, hangi duyguların olduğu, hangi inançların hangi düşüncelere sebebiyet verdiği anlaşılır ve böylelikle çift ilişkisine başka pencereler kazandırılmış olur. Bu farklı bakış açısı, ilişkiyi başka taraflardan görebilmek ve ilişkiyi zenginleştirmek ancak çift terapisi ile mümkün olur. Böylelikle, çiftin ilişkisindeki sorunlar çözülür, çözülmekle de kalmayıp, çiftin ilişkisine zenginlikler katılır, kaynaklar, güçlü taraflar arttırılır.