Çift terapisi, ilişki yaşayan iki kişinin ilişkilerini detaylıca konuştuğu, sorunlar varsa bu sorunların dile getirildiği ve bu sorunları çift terapisti olan ruh sağlığı profesyoneliyle çözmek için yapılan psikoterapötik çalışmadır.
Çift terapisinde, ilişkinin hem iyi giden tarafları hem de sorunlu tarafları konuşulur. Böylelikle, ilişkinin bütünlüklü olarak ele alınması, ilişkide farkında olunan ve olunmayan meseleleri de gündeme getirir.
Çift terapisinde ilişkiyi konuşabilmek, o ilişkinin güçlü yanlarını ve zayıf yanlarını belirlemek anlamına gelir. İlişkinin güçlü yanları, ilişkinin o güne kadar devam etmesini sağlayan ilişkinin kaynaklarını oluşturur. İlişkinin bu kaynakları çift için önemlidir ve ilişki terapisi esnasında başvurulacak bir adrestir. Çünkü, çift terapisinin hedeflerinden birisi, ilişkinin kaynaklarının farkına varmak ve bu kaynakları arttırarak, ilişkinin güçlü yanlarını arttırmaktır.
Diğer yandan, ilişki terapilerinde en çok role sahip olan çiftin ilişkide yaşadığı sorunlardır. Sorunları net bir şekilde belirlemek, partnerlerin her ikisi tarafından da nasıl yaşandığını öğrenmek çok önemlidir. Bu sayede, her iki taraf da ilişkilerindeki sorunun onlarda uyandırdığı duyguyu, düşünceyi konuşabilir olur. Birbirlerinden bu konuyla ilgili, kendi taraflarında neler yaşandığını duyma ve dinleme fırsatı bulur. Çiftlerin, ilişki terapisi esnasında, birbirlerini duymaları, ilişkide ezberi bozan önemli bir hamledir. Bu sayede, aslında o çatışmanın her iki tarafın nasıl algıladığını, aslında partnerinden ne beklediğini ve kendisinin hangi ihtiyacının doyurulmasını istediğini konuşarak bu meseleler netlik kazanmış olur. Buna ek olarak, partnerlerden birinin sahip olduğu bu duyguların, beklentilerin, algıların, düşüncelerin diğer partner tarafından duyulması üzerine, ondaki etki üzerine konuşulur. Bir yanda partnerin ne yaşadığı varken, diğer yanda da o yaşanılanların diğer partner üzerindeki etkisi üzerinde durulur. Burası çok önemlidir. Çift terapisinde, olmazsa olmazdır. Çiftlerin ilişkide sorun yaşadıklarında sarf ettikleri sözlerin, beklentilerin, algıların etkisini konuşmak, gündelik yaşamda çiftlerin ilişkilerine dair yapabildikleri bir şey değildir. Çünkü, bu etki üzerine konuşabilmek zordur. Kişilerin, kendi duygu ve düşüncelerini düzenleyebilir olmaları ile ilgilidir.
Kişinin duygusu yoğun olduğunda, bir ötekini duyması, hele ki güçlü olumsuz duygular duyduğu partnerini duyması, onun ne söylemeye çalıştığını anlamaya dair çabalaması güçleşir. Çift terapilerinde yapılması gereken ise, tam da bu etkinin altının çizilmesi ve partnerler arasında bu etkinin konuşularak, aslında yüzeyde değil de derinde olan ihtiyaçların su üstüne çıkarılmasına fırsat vermektir. Ancak bu sayede, ilişkide değişimler, dönüşümler ve sorunların çözümü mümkün olacaktır.