İlişki terapisti, çiftlerin ilişkilerine başka bakış açıları kazandırarak, ilişkinin sorun yaşayan kısımlarını çözmeye yardımcı olur. Bunun yanı sıra, ilişkinin güçlü taraflarının önce farkına varılmasına, daha sonra da arttırılmasına yönelik psikoterapi çalışması yürütür.
İlişki terapisti, hiçbir zaman öğüt vermez, yol göstermez, tavsiyede bulunmaz. Aksine, çiftlerin kendi ilişkilerinde yaşadıkları meseleleri önce kendi pencerelerinden, daha sonra da partnerlerinin pencerelerinden anlamasını sağlar. Her iki taraf da kendine ait olan duygu, düşünce, beklenti, inanç paylaşımından sonra, bunların partneri üzerinde oluşturduğu etkiyi anlamaya çalışır. Partnerlerin yaşadıkları sorunun kendilerinde bıraktığı izi anlamak gündelik yaşamda alışık olunan bir şey değildir. Hatta aksine, ilişki yaşanırken ve ilişkide sıcak bir şekilde tartışma varken, taraflar ilişkisine değil ama kendilerine odaklanırlar. Kendi isteklerine, kendi istemediklerine, kendi ihtiyaçlarına, kendi duygularına, kendi arzularına. Halbuki, bu iki tarafın da sahip olduğu duygular, istekler, beklentiler birbirine uymadığı için ilişkide sorun yaşanır. Partnerler yine kaldıkları yerden ilişkiye bakarsa, hep aynı şeyi görmeye devam eder. Bu da ilişkilerindeki sorunların çözülememesine sebep olarak, kısır döngüde kalmaları demektir. Kısır döngüden çıkabilmenin tek yolu, ruh sağlığı profesyoneli olan çift terapisti eşliğinde, partnerler arasındaki bu etkiyi konuşabilmektir.
İlişkideki etkiyi konuşmak, gündelik yaşamda olmayan ve ancak ilişki terapisinde mevcut olan önemli bir husustur. İlişki terapisine özgüdür. Çift terapisinin omurgasını oluşturur. Çift terapisinde, ilişki terapistinin en önemli sorumluluklarından birisi, her iki partnerin de ihtiyaçlarına, duygularına, beklentilerine, algılarına, düşüncelerine yer vermektir. Çünkü, çift terapisinde doğru ya da yanlış yoktur. Bir durum vardır ve onun da kişiye göre haklı olan ya da diğerine göre haksız olan sebepleri vardır. Önemli olan, partnerler arasında bu denklemin çözümüdür. Bunu da sağlayan çift terapistinin kendisidir.
İlişki terapisti, partnerlerin ve partnerlerin ilişkisi arasında bir dördüncü kişidir. Çift terapisti, ilişkiyi, ve kişileri seanslar boyunca aynı duygusal mesafede kalarak, anlamaya çalışır ve partnerlere girdikleri girdapları göstermeye çalışır.
Bu girdaplar, çift terapistinin kendisine göre belirlediği girdaplar değildir. Çiftin ilişkisinde olagelen çıkmazları, bu çift ilişkisinde bizzat yaşadıkları durumlardan ortaya çıkarır. Çift terapistinin tüm bunları yapabilmesi için, her iki tarafın da iç dünyasını dinler. Her iki tarafın da duyguları, düşünceleri, ihtiyaçlarını dinlerken, partnerin diğerinin de bunu duymasını sağlar. Çift terapistinin sorduğu sorular, yaptığı müdahaleler de partnerinin de eşini başka bir kulakla ve başka bir açıdan görmesini ve duymasını sağlayan sorular ve müdahalelerdir. Böylelikle, aslında ilişkinin ezberi bozulur. İlişki terapisti ilişkiye yeni maddeler, yeni kaynaklar kazandırmayı amaçlar.
Çift terapisti, tüm bu müdahaleleri yaparken, ilişkinin kendi doğasına göre, partnerlerin isteklerine, istemediklerine, ihtiyaçlarına göre şekillendirir. O nedenle, her bir çift terapisi biriciktir, çiftlerin ve ilişkinin kendisine özgüdür. Çift terapistinin de müdahaleleri tam da ilişkinin biricikliğine göre olmak durumundadır.