İlişki Analizi Üzerine
Günümüzde yaşanan romantik ilişkilerin geçmesi gereken belirli süreçler var. Bu süreçleri 3 adımda ifade etmek mümkün.
Bunlar;
bir şekilde tanışma, daha sonra
birbirlerini tanımak için zaman geçirme, daha sonra da
bu ilişkinin nasıl bir paylaşım zemini üzerine oturacağına her iki partnerin de karar vermesi.
Tarafların her ikisi de ilk iki basamakta sorun yaşamazken, üçüncü basamak epeyce karmaşık, hayal kırıklığı dolu ya da anlaşmazlık dolu olabiliyor.
Peki neden böyle oluyor?
İki taraf da en başta oldukça heyecanlıyken, partner için istekliyken ya da öyle görünüyorken, ne oluyor da bunun tam tersi davranışlar görülebiliyor?
Bu kişilerin, içsel süreçlerinde neler oluyor? Hangi sebeplerden dolayı bir türlü anlaşmazlık oluyor?
Bu yazımda, bu soruların cevaplarını değerlendirirken, yakın zaman önce Netflix'te gösterime giren Kimler Geldi, Kimler Geçti? Dizisini inceleyerek, analiz etmeye çalışacağım. Bu yazının daha anlaşılır olması için, bahsettiğim diziyi seyretmeniz önemli olacaktır.
İlişkilerde her iki tarafın da doyurmak istediği ihtiyaçlar vardır. Bunlar evrenseldir ve son derece doğaldır. Bu ihtiyaçların başında sevilme, arzu edilme, beğenilme, ait hissetme, bağ kurma, anlaşılma, özgür hissetme, saygı duyulma, paylaşım, yakınlık gelmektedir.
İlişkilerde önemli olan unsurlardan biri; bu ihtiyaçların karşılanıp karşılanmadığıdır. Çünkü, ilişkinin devamlılığı için ve tarafların o ilişkiyi besleyebilmesi için bu ihtiyaçların doyurulması gereklidir. Bunun yanında, bu ihtiyaçların nasıl artık ya da nasıl hiç doyurulmadığı da bir diğer önemli unsurdur. Çünkü, bu ihtiyaçlar doyurulmuyorsa, elbette bir sebebi vardır.
Bu sebep/ler yok-muş gibi davranmamak gerekir. Çünkü çözüm yolu tam oradadır. Örneğin, bir ilişkide partnerlerden biri, daha önceden ortak bir hobi alanı oluşturmak için çaba sarf ediyor, ancak şimdi çaba sarf emiyorsa, nedeni önemlidir. Partneriyle vakit geçirmek istemediği için mi? Yoksa, kişisel olarak başka öncelikleri olduğu için mi? Partneriyle bir arada olabileceği başka alanlar yaratmak için mi?
Sebebin ne olduğu, çözüm yolunu da göstereceği için oldukça belirleyici bir faktördür. Bu sebepleri, günümüz ilişkilerinde bazı kavramlarla açıklamak mümkün.
Bu kavramlar;
Love-bombing
Ghosting
Gaslighting
Benching
Dizilere de konu olmuş olan, dizi karakterleri üzerinden ilişkilerdeki süreçleri gösteren ve bu kavramları somutlaştıran ilişki örnekleri mevcut.
"Kimler Geldi, Kimler Geçti" dizisindeki ilişki döngüleri içindeki karakterlere göz atalım hemen; Leyla, Ömer, Şeyyaz, Cem.
Leyla- Yirmilerinin sonlarında olan ve avukat olarak çalışan genç kadın. İlişkisel anlamda beraber büyüdüğü, 20'li yaşlarında beraber olduğu ve neredeyse 10 seneye yakın bir süredir bir adamla beraber. Genç erişkinlik gibi, epeyce çetrefilli geçen ve gerek akademik gerek iş hayatında yapılan seçimlerin, atılan adımların ve yapılan hayat tercihlerinin olduğu karmaşık olan bu dönem boyunca, romantik ilişki ayağını daha güvenli bir zemine oturtarak, bağlı olduğu bir ilişki kuruyor. Bu ilişkisini de hayatındaki tüm değişimlerin, dönüşümlerin olduğu evrede güvenli su olarak görüp, ilişkisel olarak da beraber büyümeye niyet ediyor. Ancak daha sonrasında, uzun süreli ilişkisinde işler, çok da umduğu gibi gitmiyor.
Ömer- Leyla'nın uzun süreli ilişki yaşadığı kişi. İş hayatında başarılı ve gelecek vaat eden bir beyaz yakalı. Ancak Leyla ile ilişkileri devam ederken, pandeminin de gelmesiyle, işten ayrılması sonucunda maddi kriz yaşadığı, partnerinin yanına taşınmasıyla ilişkinin şekil değiştirmesine hem sebep oluyor hem de bu değişikliği sağlıyor. İlişkileri için dönüm noktalarından biri oluyor.
Şeyyaz (Feyyaz)- Leyla'nın uzun süreli ilişkisi bittikten hemen sonra ilişki kurduğu karakter. Bir restoranda şef.
Cem- Dizideki önemli karakterlerden biri. Son 15 yıl içinde 3 kez evlenip boşanmış ünlü bir iş insanı. Romantik ilişkilerde bağ kurma ve bağı korumaya dair inancının olduğu yaptığı evliliklerden açık. Ancak bu bağın devamlılığını korumada sorunlar yaşıyor gibi duruyor. İlişki döngülerinde de önemli bir karakter.
Bu karakterler dizide birbiriyle bir tür ilişki içinde oluyor. Bu ilişkiler içinde, yukarıda saydığım kavramların hepsi yerini buluyor. Örneğin, yıllar süren Leyla-Ömer ilişkisinde olan kavramlar; hiç olmasını ummazken, epeyce kendisini gösteren gaslighting ve benching kavramları ilişkiye oldukça hâkim. Bu gaslighting, hem Leyla'dan Ömer'e, hem de Ömer'den Leyla'ya. Benching ise şaşırtıcı bir şekilde Leyla'ya aşkı dillere destan olmasına rağmen, Ömer'den Leyla'ya. Peki nedir bu kavramlar? İlişkilerde ne işe yarar ve ne işe yaramaz? Buyrunuz. Detaylarını şöyle açıklıyorum.
Love-bombing nedir?
Love-bombing'in kelime anlamı aşk bombardımana tutmak. İlişkideki partnerlerden birinin diğerini sevgi sözcükleriyle, romantik davranışlarıyla, tutumlarıyla, romantizm duygusuyla dolu bir ilişki yaşatmaya başlar. Bu durum, oldukça yoğunluklu duyguları barındırır. O nedenle de aşk bombardımana uğrayan kişi ilişkide kendisini çok değerli ve biricik hisseder. Bu çok güzel bir durumdur. Ancak bu durumun ilişkide nasıl sonlandığı, yani bir başka deyişle nasıl dönüştüğü önemlidir bizim için.
Love-bombing ilişki esnasında nasıl seyreder?
İki şekilde olabilir. Birincisi, ilişki normal seyrine döner ve duygular şiddetini azaltabilir. Bunda bir sıkıntı yoktur. İkincisi ise, bu duygulardan sonra oluşan beklentilerin hiçbiri karşılanmaz ve kişi kendisini son derece değersiz ve yetersiz hisseder. Bu da onun öfke ve hayal kırıklığı hissetmesine sebep olur. Bu durum da zaten ilişkinin zarar görmesine ve sorunların oluşmasına sebep olur.
İlişki döngülerinde bu aşk bombardımanına uğramaktan sonra yaşanan sıkıntıların ele alınması çok önemlidir. Çünkü kişiler bu farkındalığa varmalıdır ki daha sonraki ilişkilerinde eğer love bombing'e uğruyorsa bununla nasıl baş edeceğini öğrenmelidir.
Ghosting nedir?
Kelime anlamı, hayalete dönmektir. Kişinin, ilişkinin özellikle ilk zamanlarında yoğun olumlu duygulardan sonra birden yok olması, yani hayalete dönmesi. Bu, çok karşılaşılan bir durum olmakla beraber, ilişkilerde çok olumsuz duyguları da barındıran bir meseledir. Ghosting'e uğrayan kişi, büyük bir belirsizlikle baş başa kalıyor. Partnerinin neden gittiği, nereye gittiği, neden bunları yaptığının soruları maalesef cevapsız kalıyor. Bu soruların cevabının olmaması, kaygı uyandıran bir durum. Belirsizlik olduğu için, ghosting'e uğrayan kişi, bu boşlukları, yani partnerinin hayalete dönme sebebini, kendisine bağlar genelde. Kendisi, bir şey yapmadığı için, onun isteğini yerine getirmediği için. Onun beklentisini karşılamadığı için. Sanki bunlardan dolayı, partneri hayalete dönmüştür. Bunlar da ghosting'e uğrayan kişinin kendisini değersiz ve yetersiz hissetmesine sebep olur. Tıpkı dizideki, Feyyaz'ın Leyla'ya, Cem'in Leyla'ya yaptığı gibi.
O zaman peki, kişi neden ghosting'e uğradığı bir ilişki seçer bir döngü olarak? Ya da neden bir kişi düzenli bir döngü halinde ghosting yapar? Bunların mutlaka bir sebebi var. Örneğin, kişinin bağlanma sorunu olabilir. Bağlanmayı bilmiyor olabilir. Yakınlık hem çok doyum verici ama hem de ürkütücü geliyor olabilir. Bunların sebebini kritik derecede önemli. Çünkü, ancak bu şekilde çözümleri bulabiliriz. O nedenle, bu farkındalıkları oluşturmak çok önemli ve kıymetli.
Benching nedir?
Yedekte tutma, demektir. Kişinin bir ilişkide devam ederken, başka birilerini de cepte tutma halidir. Oldukça kaygı barındırır içerisinde. Çünkü kişi mevcut ilişkisine devam ederken o ilişkide nasıl devam ederim diye düşünmek yerine, ayrılma ihtimaline karşı proaktif davranıp yanında yedekleriyle beraber devam etmektedir ilişkiye.
Yani kişinin zihninde her zaman bir ayrılma ihtimali vardır. Bu bize kişinin o ilişki esnasında aslında ne kadar az doyum aldığını gösterir. Ancak, bu ilişkinin doyurucu ya da olumsuz olmasından olmak durumunda değil, kişinin kendi zihninde o ilişkiye kendisini bırakamam halidir. Bu son derece kaygı duygusunu barındırmakla beraber yalnız kalma kapasitesinin de ne kadar az olduğunu gösterir bize. Yani bir ayrılık yaşarsa, ne yapacağını bilememe, ayrı kalamama, yapışma durumları yaşamaktan korkuyordur. Ki, zaten korktuğu muhtemelen başına gelecektir. Bunlar da son derece sağlıksız durumdur. Bu noktaların iyice anlaşılması şarttır. Ancak bu döngülerin neden olduğunu anlarsa kişi, doyurucu ve mutlu olacağı bir ilişki yaşayabilir. Aksi halde, bu döngü kendisini sürekli olarak tekrar eder.
İlişkilerde gaslighting nedir?
Romantik ilişkilerde gaslighting oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Gaslighting'de partnerlerden biri diğerine manipülasyonda bulunur. Onun duygusunu, düşüncesini ve beklentilerini değiştirmeye çalışır. Diğer partner de ona uyumlanmaya çalışır. Yani, bir başka deyişle, manipülasyonla değiştirmeye çalıştığı taraflarını, kişi özgür iradesiyle uyumlanır. Ve bu döngü birbirini takip ederek senelerce devam edebilir.
Ancak gaslighting'e uğrayan kişi, günün sonunda kendisini çok çaresiz, değersiz, yetersiz ve çok öfkeli hisseder. Bu duyguların sonucunda da aslında intikam alırcasına, diğer tarafa kendisi artık gaslighting uygulamaya başlar. Bu da aslında ilişkinin döngüsünün gaslighting üzerine kurulduğunu gösterir. Oldukça yorucu ve örseleyicidir. İlişkideki bu döngünün fakrına varılması gerekir ki, bu döngü kırılabilsin. Aksi halde, bu zor duygularla geçen seneler ve bir ilişki kalır elde. Ya da terapiyle bu döngüler değişirse, çiftler ancak o zaman doyurucu bir ilişki yaşayabilir.
Sonuç;
Romantik ilişkilerde birçok kavram oluşageldi. Tüm bu yukarıda bahsettiğim kavramlar, romantik ilişkilerinde göbeğinde duruyor. Kişiler, bazen anlam veremiyor, bazen de bunları yaşarken ya da yaşadıktan sonra bu duygularla ve bu durumlarla ne yapacağını bilemiyor. Çok yorucu ve kırıcı durumlar olabiliyor. Halbuki, kişilerin ilişkilerden beklediği, mutlu olmak, sevilmek, sevmek, anlaşılarak ve paylaşarak hayatı yaşamak. O halde, sen de kendinle ilgili bu döngüleri kırmak için adım atmalı ve terapide işlevsiz olan döngüleri kırmalısın.